30 Ekim 2014 Perşembe

babam...

Sevgi denildiğinde.. ya da hissetmek... ben hep onu düşündüm... bebektim kucağından inmezdim... çocuktum, dudaklarından çıkan her aferim hazinemdi... onunla tanıdım denizi, su altını ya da ormanı.. tek tek anlattı.. tek tek sevdirdi.. "korkak olma.. kendine yet.. kendin ol" derdi.. başarılarımın tatlı tadı.. hüzünlerin buruk lezzeti.. birlikte tattık... ben en çok onunla ve onun için ben oldum.. yakın yada uzak.. vardı.. benim hep yanımdaydı.. her zaman benimle olacaksın bunu bilsem de sevgili babam... seni öpüp koklamak başkaydı.. çok dedim "seni seviyorum" diye... "sen benim birtanemsin" diye.. ama yeterli miydi.. yetti mi.. sanmam.. keşkem olmasa da.. sıralı, vakitli ve acısız olsa da.. bencilce olsa da.. "zorlanıyorum.. eksiğim..."... niye gittin babam??????

14 Ekim 2014 Salı

Geç kalmışlığım....


Önce erken, sualsiz
Sonra geçler zamansız
Her durumda kararsız
Neyi erken yaşadıysam, geç kalmışım ben

Sessizliğim geç
Sözcükler erken
Sese ses yankı derken
Konuşmakta bile geç kalmışım ben

Düşlerde mayalarken erken
Ya da, dar zamanlarda gidilen
Bazen içten içe demlendirirken
Görüyorum ki yine geç kalmışım ben

Fırtına ekip tufan biçerken
Coşku sellerinden sallar seçerken
Hayaller içinde vurgun gezerken
Gerçek olan neyse,  geç kalmışım ben

Gri bulutluyum, karıştım derken
Bulanık sularım, dinlendirirken
Bir sus, bir durul, erken...
İşte öylesine,  geç kalmışım ben

12 Ekim 2014 Pazar

ışıklanmak yeniden

Yukarıdan kanat çırparak bakıyordu aşağıda salınan ışıklı şehre.. kış da yakındı oysa.. bir kuytu.. bir yuva bulmalıydı artık.. ama ah bu ışıklı şehrin cazibesi.. gidemiyordu.. dönemiyordu... arada kanadından kopup düşen tüylerini yolluyordu şehre.. yukarı bakarmıydı.. bakarsa anlarmıydı.. ışık ışkı olmak istiyordu derinden.. ışıklanmak yeniden.. yorgundu uzak ırak.. yorgundu.. üşümüştü.. gitmeliydi... biliyordu... ama son tur diye diye.. o son tur hiç bitmiyordu.. vazgeçemiyordu... dönemiyordu.. üşümüştü... kuytuların ılık koynuna sığınmak vardı... yumuşacık bir huzurda düş gezdirmek yetmezmiydi.. oysa o soğuk akşamlarda hala kanat çırpıyordu.. ışıklı şehir.. artık gidiyordu.. son bir tur daha.. sonra gidecekti...

7 Ekim 2014 Salı

Zamansız...

Yaz
Dur yazma
Yaz
Zamansız
Ses ver
Ses
Söz
Karışık
Zamansız
Karıştık
Ah yürek
Bi sus artık



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...