Ekim ortasından başlar benim için hüznü.. işte yine bu ay.. kasım ayı.. barışamadım bu gri-kahverengi, ışığın azaldığı, günlerin soğuduğu ayla... sevemedim elimde değil.. benim de renklerim solar, yapraklarım dökülür.. içime kapanır.. kış uykularına yatasım gelir.. enerjim düşer.. bir hüzün gelir yerleşir hazanla bir.. ışık, ışık, mavi mavi bakmak istese de yüreğim.. ellerim üşür aramaktan renkleri.. bir tuhaf olurum ben her kasım.
Demlikte tarçın kokulu kış çayı, el örmesi battaniyemin altına saklanıp kitap okurum sessiz uzun.. konuşasım da gelmez pek.. yavaş günlerdir.. hatta çok yavaş.. zor geçer her sene.. taaa 20 Aralığa kadar sürer bu duygu, bu durgun bekleyiş.. ve oleyyy "20 aralık".. en soğuk havada bile bir ışık şöleni yaparım sevinçle.. hatta geçen sene kar altındaki terasımda yapmıştım bu ışık-yaz kutlamasını.. görenler deli desin.. kimin umurunda.. ışık geri geliyor.. yavaş yavaş tomurcuklanma yeşerme vakti artık.. renklerim yakın.. kutlamaya değmez mi allah aşkına..
İşte bu ruh halleriyle bir bir geri sayıyorum yine bu gri kısa günleri.. daha 1 ay var 20 aralığa.. yani daha da grileşecek, daha da sessizleşeceğim.. bu sene bir fark " arada dalış kaçamağı" yapacağım.. döndüğümde ışık kutlamasına az kalmış olacak..
Hızla geçen senelere değil de bu kasım ayına takılmam da tuhaf ama ne yapayım.. mevsimselliği fazla derin yaşıyorum elimde değil.. yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz.. bir süre daha.. ey deli gönlüm.. sabret.. ışıklı günler yakın..
Sevgiyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder