7 Mayıs 2015 Perşembe

Mavi

deniz mavi ile ilgili görsel sonucu
Başka hangi renk anlatabilir ki
Huzuru sevgiyi keyfi
Derinliğinin koynunda
Uzun uzak dokuduğun anlarda
Bakışında
Daha daha
Tek renkle anlat deseler
Üstüne titrer gibi
Baharda nefes gibi
Mutluluğun rengidir MAVİ...

22 Nisan 2015 Çarşamba

Anlamak gerekmiyor nedeni....


Anlamak gerekmiyor nedeni
İllaki kendi ritmi
Güvenmek gerek akışına
Suyu ittirmeden yokuşuna
Ne önce ne de sonra
Herşey sıralı sanki

Yaşananlar belki nedeni
Acı tatlı keyifli
Anlamak gerekmiyor ki
Sadece bırakmak yeterli
Nasıl oluyor bilmem ki

Ararsan bulursun da eksikleri
Tamamlıyor bir bir hepsini
Önemsiz diğerleri
Anlamak gerekmiyor nedeni
Işıldıyor herşey şimdi...

14 Nisan 2015 Salı

ışık...

Yetmiyor yetemiyor demeler
Öyle eksik öyle yavan
Sıradan hep sözcükler
Benzerini anlatmamış
Denenmemiş denmemiş
Baştan yazılmalı bu sözler

Öncelerinde yok yürektekiler
Islak ıslaktı vazgeçmeler
Bir şekilde aynıyı anlatmış sözler...

Yine aynıyı anlatırken sözler
Ve fark ettirmeden
Ve kendiliğinden
Değişti tüm cümleler
ve hep eksik şimdi demeler
Anlatmaya yetmiyor bilinenler

Bir ışık
Her şeyde ışık
İşte öyle bir şeyler
Baştan yazılmalı tüm ezberler....


11 Nisan 2015 Cumartesi

KeyfeSeyir...

beneteau 44 cc ile ilgili görsel sonucuHiç bir koşul olmadan... kendiliğinden... içimizden geldiği, yüreklerden aktığı gibi... aklın sınırlarını zorlayıp, fikir uçuşturduk özgürce... sakınmak saklamak gerekmedi hiç... akla geleni paylaştık...yaşanmışlık detaylarını ya da öncelerini...anlattık anlattık bizde olanları.. bir ucunda çok farklı, bir ucunda tıpkı ve aynı... ne de çok şeyi aynı yapmıştık... öğretilmiş yollarda yoktu işimiz... aykırı ayrık otlarıydık biz... aynı rüzgarlar şişirdi yelkenlerimizi... aynı şeylerde heyecan yaptık... gülerek sohbetindeydik en dikenli anların... sohbetleri demlendirdik uçsuz zamanlarda...şaşırdık sık sık halimize.. sonra ona da güldük aslında şaşmamak lazım diye... bırakınca iplerini hayatın... inanınca akışın bilgeliğine.. rahattık ta çok aslında.. bu seyir çok keyifli dedik birlikte... yeni yollar, yeni ufuklarla heyecan arttı...bu heyecan hatta biraz tuhaflaştı... ya neler oluyor dedik bazı bazı.. çok da sorgulamadık acabaları.. kendiliğinden olana güvenip.. akışına bıraktık öylece... ve keyfini çıkardık peş peşe gelenlerin.. şaşırsak ta kendi hallerimize.. ezberler bozulsa da bin kere... bu öyle bir lezzetti işte.. bir ışık içinde aydınlık... herşey heryer de bir ışık.. ışık olduk sanki birlikte...

Bu keyifli seyirde birlikteyiz artık.. koşulsuz.. kendiliğinden.. delice.. keyfe...işte o nedenle teknemizin adı KEYFESEYİR...

Hoş geldin KeyfeSeyir... birlikte daha nice yeniye... :)

23 Mart 2015 Pazartesi

Rastgele...

Hızlanıverir hayatın akışı bazen... seyredersin.. anlamasan da.. bilemesen de... gidersin akanla dolu dizgin.. öyle şaşkın.. biraz ürkersin başta... pazılın göremediğin parçaları oradan buradan koşturup gelir.. resim değişir.. ezberler unutulur.. kontrol sende değildir... akarsın... yüreğin dolu... aklın karışık.. bakarsın.. sonrası.. belli değil.. sadece bilirsin ki her şey bir büyük resim içinde anlamlıdır... rastgele diyelim bu seyre... RASTGELE...

5 Mart 2015 Perşembe

Alışıverdim birden...




tekne ile ilgili görsel sonucu
aniden
yelkenler doldu kendiliğinden
teknem süzülmeye başladı mavi
sularım hafifledi
kolayına seyirlerde şaşkın
kolayına şeylere yabansı
şaşaladım aniden
bu kadar kolaymıydı gerçekten?
ve alışıverdim birden...

4 Mart 2015 Çarşamba

kal mı geldi bu defa?

Yine yürek topladı bavulu
yine yol hazırlığında
bıkmıyor da bu pır pır durumundan
yine, yeni, yeniden bağırmakta

yolculuk ne kadar
misafirlik ne kadar
yerleşmek de var bu işin sonunda
bir yürek kapıyı açmış
bir yürek elinde bavul
yürek yürekte olsa da
zor oyunu bozsa da
bu yürek usanmadan yollarda

işte yol göründü ufukta
her gitmek bir geliş
her başlangıç bitişe yakın
git gelmelerini bilirim de
yoksa
kal mı geldi bu defa?

1 Mart 2015 Pazar

Anlam...

yapma yapma abartma
sakin sakin karşıla

sözcüklerden fazlası
gözlerinden taşanı
ya anlamı manası
yok yok hayal, kapılma
ama gerçek ortada
sanki sana sen gibi
içinden bakan biri

aynıların farklısı
farkların en aynısı
sanki bir can aynası
hayır nolur bırakma
sen yine de çok yazma
dedim dedim sonuçda
ve yine bu noktada

bir can canın yanında
içimden bakar gibi
canımdan bir can gibi
artık inkar faydasız
anlamı da ortada
hadi korkma karşıla

bir tebessümle başla
sorma yok sorgulama
sözcüklerden fazlası
gözlerinden taşanı
gönlünün verdiğini
çekinme de sonunda

bir adım atmak gibi
bir şiir yazmak gibi
zaten dönüşün yok ki
anlamı bu değil mi?




Mavi hep yetmeliydi

İnce ince dokudu
beze beze işledi
önce dikey zamanlar
sonra yatay anılar
keyif keyif düğümler
sıra renklere geldi
önce biraz temkinli
sonra çapkın neşeli
sonrasında ebruli
tıpkı düşleri gibi
mavi hem de masmavi
şimdi bir ad vermeli...

oysa gereklimiydi
mavi neden yetmedi
ve ilmekler düğümler
ilk kopan iplik neydi
renkler nereye gitti
keşkeler gereksizdi
mavi hep yetmeliydi....

Ellerimde beyazı



Lapaladı, lapaladı

Geriye kalanları
Gri bile kalmadı
Hatta biraz tuhaftı
Etrafımda beyazı


Ne öncesi sonrası
Ne lekesi yarası
Ortasında hiçliği
Doğumla ölüm birdi
Öylece bakakaldım
Ellerimde beyazı

Ne gidişi dönüşü
Ne yüreği dileği
Bir başa dönmek gibi
Peki yolum neresi
Ortasında beyazı

Bundan sonrası neydi
Renklerim dile geldi
Hepimiz beyaz dedi
Durma hadi kıpırda
Başlangıçlar beyazı



17 Kasım 2014 Pazartesi

Ah şu kasım ayı..

Ekim ortasından başlar benim için hüznü.. işte yine bu ay.. kasım ayı.. barışamadım bu gri-kahverengi, ışığın azaldığı, günlerin soğuduğu ayla... sevemedim elimde değil.. benim de renklerim solar, yapraklarım dökülür.. içime kapanır.. kış uykularına yatasım gelir.. enerjim düşer.. bir hüzün gelir yerleşir hazanla bir.. ışık, ışık, mavi mavi bakmak istese de yüreğim.. ellerim üşür aramaktan renkleri.. bir tuhaf olurum ben her kasım.

Demlikte tarçın kokulu kış çayı, el örmesi battaniyemin altına saklanıp kitap okurum sessiz uzun.. konuşasım da gelmez pek.. yavaş günlerdir.. hatta çok yavaş.. zor geçer her sene.. taaa 20 Aralığa kadar sürer bu duygu, bu durgun bekleyiş.. ve oleyyy "20 aralık".. en soğuk havada bile bir ışık şöleni yaparım sevinçle.. hatta geçen sene kar altındaki terasımda yapmıştım bu ışık-yaz kutlamasını.. görenler deli desin.. kimin umurunda.. ışık geri geliyor.. yavaş yavaş tomurcuklanma yeşerme vakti artık.. renklerim yakın.. kutlamaya değmez mi allah aşkına..

İşte bu ruh halleriyle bir bir geri sayıyorum yine bu gri kısa günleri.. daha 1 ay var 20 aralığa.. yani daha da grileşecek, daha da sessizleşeceğim.. bu sene bir fark " arada dalış kaçamağı" yapacağım.. döndüğümde ışık kutlamasına az kalmış olacak..

Hızla geçen senelere değil de bu kasım ayına takılmam da tuhaf ama ne yapayım.. mevsimselliği fazla derin yaşıyorum elimde değil.. yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz.. bir süre daha.. ey deli gönlüm.. sabret.. ışıklı günler yakın..

Sevgiyle..

9 Kasım 2014 Pazar

Şarabın damaktaki tadı...

Şarabın damaktaki lezzeti.. meğer yudumu "yudum" gibi içmekte gizliymiş... telaşsız, sakin, dikkatli... önce buruk başlayan lezzet, giderek bin lezzete dönermiş... bir süre damakta saklarsan yudumu.. itinayla.."damak tadı" sonrasına kalan hediyeymiş... "gövdeli şarap" dediğin, "sonrasında izi kalanmış".. keyfi bin keyfe bedelmiş...bir yudum şarapta ne lezzetler gizliymiş.. görmesini, tatmasını bakmasını bilene...sevgiyle... "damak tadı" hep daim olsun..

8 Kasım 2014 Cumartesi

inadına illaki...

inadına bir belki
canın yandıkça sanki
çağlayanı çavlana
külleri hep lavlara
gönüllü dalmak gibi
bir aykırı duruş ki
bir anlamı varmı ki
anlamı vardır belki
inadına illaki...

2 Kasım 2014 Pazar

Tutunmak...

Tutunmak
Bir dal
Dal olmak
Zamanında uzanmak
Uzatmak
Tutunmak
Bir söze
Bir anıya
Bir gülüşe
Tutunmak
Yaşama
Sevdaya
Tutunmak
İnadına....

30 Ekim 2014 Perşembe

babam...

Sevgi denildiğinde.. ya da hissetmek... ben hep onu düşündüm... bebektim kucağından inmezdim... çocuktum, dudaklarından çıkan her aferim hazinemdi... onunla tanıdım denizi, su altını ya da ormanı.. tek tek anlattı.. tek tek sevdirdi.. "korkak olma.. kendine yet.. kendin ol" derdi.. başarılarımın tatlı tadı.. hüzünlerin buruk lezzeti.. birlikte tattık... ben en çok onunla ve onun için ben oldum.. yakın yada uzak.. vardı.. benim hep yanımdaydı.. her zaman benimle olacaksın bunu bilsem de sevgili babam... seni öpüp koklamak başkaydı.. çok dedim "seni seviyorum" diye... "sen benim birtanemsin" diye.. ama yeterli miydi.. yetti mi.. sanmam.. keşkem olmasa da.. sıralı, vakitli ve acısız olsa da.. bencilce olsa da.. "zorlanıyorum.. eksiğim..."... niye gittin babam??????

14 Ekim 2014 Salı

Geç kalmışlığım....


Önce erken, sualsiz
Sonra geçler zamansız
Her durumda kararsız
Neyi erken yaşadıysam, geç kalmışım ben

Sessizliğim geç
Sözcükler erken
Sese ses yankı derken
Konuşmakta bile geç kalmışım ben

Düşlerde mayalarken erken
Ya da, dar zamanlarda gidilen
Bazen içten içe demlendirirken
Görüyorum ki yine geç kalmışım ben

Fırtına ekip tufan biçerken
Coşku sellerinden sallar seçerken
Hayaller içinde vurgun gezerken
Gerçek olan neyse,  geç kalmışım ben

Gri bulutluyum, karıştım derken
Bulanık sularım, dinlendirirken
Bir sus, bir durul, erken...
İşte öylesine,  geç kalmışım ben

12 Ekim 2014 Pazar

ışıklanmak yeniden

Yukarıdan kanat çırparak bakıyordu aşağıda salınan ışıklı şehre.. kış da yakındı oysa.. bir kuytu.. bir yuva bulmalıydı artık.. ama ah bu ışıklı şehrin cazibesi.. gidemiyordu.. dönemiyordu... arada kanadından kopup düşen tüylerini yolluyordu şehre.. yukarı bakarmıydı.. bakarsa anlarmıydı.. ışık ışkı olmak istiyordu derinden.. ışıklanmak yeniden.. yorgundu uzak ırak.. yorgundu.. üşümüştü.. gitmeliydi... biliyordu... ama son tur diye diye.. o son tur hiç bitmiyordu.. vazgeçemiyordu... dönemiyordu.. üşümüştü... kuytuların ılık koynuna sığınmak vardı... yumuşacık bir huzurda düş gezdirmek yetmezmiydi.. oysa o soğuk akşamlarda hala kanat çırpıyordu.. ışıklı şehir.. artık gidiyordu.. son bir tur daha.. sonra gidecekti...

7 Ekim 2014 Salı

Zamansız...

Yaz
Dur yazma
Yaz
Zamansız
Ses ver
Ses
Söz
Karışık
Zamansız
Karıştık
Ah yürek
Bi sus artık



4 Eylül 2014 Perşembe

Olur, olmaz

En olur olan da olmaz
olmaz olan zaten olmaz
olmazlarda sıkışırsın, olmaz
olmazlardan sıkılırsın, olmaz
Olabilirlikle çabalarsın, olmaz
bu defa olacak dersin, olmaz
etrafından dolaşır, olmaz
sen etrafındasındır, olmaz

bazen,
ne yaparsan yap
olmaz, olmaz,olmaz

zorlamamak mı lazım ne
olmazı olur yapmak kimin haddine
yine de
belki de.......
ne oluuurr ne olmaz diye


                                     sevgiyle

6 Nisan 2014 Pazar

Jonathan'ın kanadı


silkinip uçmuştu sere serpe
ardına bakmamıştı
öylece
sonra
aslında yok yere
ağır mı geldi ne
kanatlar yetemedi
çırpınışlar nafile
altta azalan
mavi
gitgide büyüyen
kahverengi
vazgeçmenin eşiğindeydi
ya bir daha uçamazsa
Jonathan'ın kanadı
Jonathan kızarmıydı
düşerse tutarmıydı
baktı..
Jonathan oradaydı...

diş fırçaları

yine yolculamış besbelli
sadece kendi ayak sesleri
kavanoz kalabalık
kavanozda yalnızlık
kalanı... eski diş fırçaları....

31 Mart 2014 Pazartesi

hep başa.. hep beyaz...

bir sayfa beyaz bakan
beyaz bakan arkadan
boya yaz çiz parçalan
hep sayfa beyaz kalan

bir başa sarmak gibi
ne kalacaksa geri
onca yazı onca çizgi
suya çizmişsin gibi

bir sayfa beyaz bakan
bir hayat beyaz kalan

ne kalemler ne renkler
farklı sözler desenler
dene dene olmadı
renklerse hiç durmadı
bakmaya korkuyorum
sayfam yine beyazmı?....

aynıların farkı

Frost'un yolları gibi yollarım
gönüllü çıkmazlarım
hep zora meraklarım
yaralarım berelerim
cesur korkaklıklarım
ve ille meraklarım
aynılardan fark yaratmalarım
ah benim aptallıklarım
hep az gidilmişi bulma çabalarım
dönüşlerimi her defasında
ben de anlatacağım
çocukça öfkelerim
çabuk vazgeçmelerim
çalı çırpı yaprak toprak
oysa hep aynı yerdeyim
Frost bile dinlememiş
ben mi dinleyeceğim...

23 Mart 2014 Pazar

köpüklerdeyim...

içimden yazasım
şiire durasım var
sakin, yavaş, zamansızım
saatleri unutmak güzel
yüreğim köpüklü yine
ah deli yüreğim
deli yürek de güzel

ıslak ıslak kahkahayla
eğer köpürtebilmek bir şanssa
deli dalgaları coşturmak güzel
hem deli, köpüklü hem dingin aynı anda
unutmuştum oysaki yıllarca
her yeni baharda umutla
ballı babalara baktıkça
ama becerdim sonunda

beden yorgun yürek coşmuş
bir deli kız türküsü dalga dalga
baharlarla açılmak güzel
yürek buldu mu, su yoluna
akmak bakmadan sonuna

işte öyle..
gönül deli gözler ıslak
bazen orada, bazen ırak
haklısın be koca Nazım
öyle böyle, uzun uzak
asıl güzel olan... yaşamak



21 Mart 2014 Cuma

Şımarık sarmaşığım...

Bir kabardım bir kabardım
Kararlı şımarık bir sarmaşığım
İçimden çıkıp çıkıp giriyorum
Kol kol oldum dal dal yürek
Sarılıp sarmalandım al al
Açılıp saçıldıkça daha bir sarmaşığım
Nerede başı sonu bilmem
Kaç kök kaç dalız bilmem
Dal kök yaprak filiz.. hep beraberiz, biziz

Bu baharlık durumları geçici bilirim
yaprak da dökeriz
Dal da budarız icabında
daha bir gür çıkarım her defasında
İçime girip girip çıkarım
Budandıkça dallarım
Daha bir güçlü girip girip çıkarım
iyi ki varsın şımarık sarmaşığım..




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...