9 Haziran 2012 Cumartesi

"Bunu ben yaptım" diyebilmek....

Bir şey, herhangi bir şey yaptıktan sonra.... hele bir de beğendiyseniz yaptığınızı... ortaya çıkan şey sizi mutlu ettiyse.... şöyle bir geçip karşısına... ha ha harika ya "bi de bunu BEN YAPTIM" demenin lezzeti gibisi varmı? 


Başarmanın o bağımlılık yapan tadı.... o nasıl bir kendinden memnun olma hali... dudaklardaki gizlenemez gülümseme... bir hafifleme hissi ile birlikte... evet ya budur deme durumu yine...


Bu tadı bilenler bilirler ne anlattığımı... başarı bağımlılığı bile gelişebilir insanda... daha iyisi, daha daha iyisi için uğraşası gelir... o saatlerce süren emeklerin, göz nurunun, kimi zaman alınan risklerin, bazen boşunaymış gibi görünen çabaların, umutsuzlukla savaşmaların, vazgeçmicem inatlaşmalarının sununda geliyorsa hele... öyle bir keyif verir ki kişiye.... gel de bağımlısı olma bu tadın... 


Kendimi hatırladığım ilk yaşlarımdan beri bir şeylerle uğraşmayı, kendi kendime bişiler yapmayı hep sevdim ben... döke saça da olsa illa yemeğimi kendim yiyecektim... oyuncaklarımın çoğunu kendim yaptım... çamurdan heykeller, kutulardan evler yaptım... dikiş örgü denemeleri yaptım kendimce... kimi denemelerimin sonu hüsran olsa da :)) "kendim yapabilirim" lere hep inandım...


Bence bunu erken yaşta öğretmek lazım çocuklara... bu lezzeti bilmeyenler için hep üzülmüşümdür... kuzguna yavrusu şahin görünür misali de olsa... insanın kendi yaptığı şeylerden aldığı tat bir başka oluyor... kendinden memnun olmak hoş bir duygu... ayrıca kıymetini de başka biliyor kişi onca çaba harcadıktan sonra... kolayca elde edilmiş gibi görünen pek çok şeyin ardında gizli olan uğraşları, verilen emekleri birebir yaşayınca insan, her şeye daha bir saygılı oluyor ayrıca... detaylarda dikkatli... tüketirken özenli... az şey mi bu...


Kendim bir şeyler yapmaya meraklıydım tabiii... ama özellikle desteklendim bu konuda... ben yaptım, ben buldum, ben başardım... mutlu bir çocuktum ben... özellikle babama çok şey borçluyum bu konuda... öyle itinayla yetiştirmiş ki beni... 


Babamla mantar toplamaya çıkardık Heybeliada da... ben yine 8-9 yaşlarında... yağmur sonrası mis gibi çam kokuları arasında ormanda dolaşırdık... O derdiki "sen şu yöne git ben bu yöne" sonrada taa uzaklarda bir yeri gösterip "orada buluşuruz" derdi. Yine yalnız kalırdım.. ağaçların altındaki öbekleri eşelemeye başlardım keyifle...her bulduğum mantarda çığlık çığlığa bağırırdım sevinçle....babam hemen yanıma gelirdi koca bir aferimle ... işte öyle dolaşırdım... mantarı bulana kadar yalnız sonrasında babamın aferiniyle... çok severdim bu oyunu... yine seneler sonra itiraf etti... meğer o saklarmış mantarları ağaçların altına... ben bir öbekle uğraşırken o da öbür ağaç civarına.. tabii çocuk ben anlamazdım sapı yerde mi değilmi... ben de mantarları kendi bulduğundan emin bağırırdım sevinçle :))... "kendin yaptın, kendin buldun diye öyle sevinirdin ki,  hep sev istedim KENDİNİN YAPTIKLARINI" demişti babam, bu oyundaki gerçek durumu anlattığında :)


Eğitimi almışım ya....kendi tarzım oldu sonraları... hep daha iyisini yapmaya çalıştım hatta... 


Doğada gezerken yada su altında bir şeyler topladığımda.... ıslık çala çala yemekler yaptığımda... uzun yapbozlardan sonra "hah bu oldu" dediğim bir resmi bitirdiğimde... çok emek verdiğim bir proje hayata geçtiğinde... çok zorlandığım bir işi bitirdiğimde... hoşuma giden bir yazı yada şiir yazdığımda... ilk defa bisiklete binmeyi becerdiğimde... ve küçüklü büyüklü daha bir çok şeyde... 


Başarmak keyifli bir duygu... çapkın bir lezzeti var aslında... biraz narsist, biraz uçuk, biraz egosantrik tabii kabul etmeliyim... abartmamak gerekli... ama keyfini de kim inkar edebilir... karşısına geçip bu yapılanın, içten bir "oleyyyy" demenin keyfini... çoğu kere içimden kendi kendime söylesem de bunu... bazı bazı tutamam kendimi sesli sesli de kutlama yaparım... e bu kadarı da hoş görülebilir dimi :)))))


Gönülden teşekkürler canım babam sana... bu duyguyu, bu lezzeti daha çok küçükken tattırdığın için bana :))


Sevgiyle... başarmanın keyfiyle... güzel günler olsun hepimize...

2 yorum:

  1. bunu anlayabılmke ıcın yasamak gerek hep derım hatalı ısemde kendı hatamı ısterım pısmanlık duymam benımdır o bana ait jesı :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet ... anlamak için bu lezzeti yaşamak gerek :)))

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...