16 Mart 2012 Cuma

İşim, özel'im... ve denge

İşkolik....
Kısaca böyle tanımlanabilir belki....

Bu konuda yazmak için söz verdim bir arkadaşıma, benden daha işkolik olan... dahası varmı demeyin inanın var.. hayretler içindeyim... ama işkoliklik konusunda, ben bile su dökemem eline....

İş bağımlılığı... sorumluluklar.....bir yarış sanki....

O kadar kolay ki bu koşturmada....ıskalamak hayatı... herşeyi erteleye erteleye... zamanla... neleri ertelediğini, nelerden vazgeçtiğini bile unutmak... o tatları, hayat lezzetlerini.... unutuluyor... unutmak bilinçli seçim olmasa da farketmiyor... ıskalamış, ötelemiş gibi bile hissetmiyor insan... tuhaf bir zaman boyutunda yaşayarak, yaşamalarının hepsini vadedilmiş gelecek zamanlara bırakarak.... öylece devam ediyor... bakıyor ama görmüyor... duyuyor ama işitmiyor... hissediyor ama yüreğine dokunmuyor... öleeeeee sadece ucuca bir zamanlamayla zamanla yarışıyor... bir nehir... insan sürüklendiğini bile hissetmeden akıp gidiyor... zamansızlıklarda....

Oysa... evet oysa....
Keşke dememek için sonrasında...

Farketmelerin geç kalınmış son baharında.. o acı pişmanlık girdaplarında... kendini affetmeye uğraşmamak... ıskalanmış ve yaşanmışlıklar terazisinde borçlu kalmamak adına...

Anlar değerli...

Dün çoktan geçti... yarın mı... belki... şu an... eldeki...

Hissederek... fark ederek... kendimizi içinde görerek... anın tadını alarak... değerli olanlara hak ettikleri değeri vererek... zamanı daha rafine kullanarak... özelden çalmayarak... yapabilirsiniz....

Kendiliğinden olmuyor, uğraşmak gerek.... işkoliklik, başarı bağımlılığı, sadece olması gerekenlere ve dahasına odaklanma durumları, abartılmış sorumluluklar, sadece ben yapabilirimler, başkalarına güvenmeyenler, kendini daha ve daha için sürekli itekleyenler....

Sevgili dostlar... inanın anlıyorum... bilirim iyi bilirim... o yollardan geçtim... hangi ara o hale gelmiştim bilemiyordum... uykuda bile altyazı halinde işimdeydim... bu yayın ne zaman başlamıştı benden habersiz...ne zaman esir olmuştur bu kadar.... ama fark ettiğimde biraz şaşırdım... uğraştım...terapi gibi... yavaş yavaş becerdim... denge önemliydi.... dengeledim ve dengelendim... zamanla daha iyi anladım...olsun en azından şimdi becermiştim... hiç farketmeyedebilirdim dimi... :))


"Evet yaaa yaptım.... bedeli ne olursa olsun... istediğimi, içimden geleni.. başarımın tadı beni sarhoş edip başarı bağımlısı yapmadı... özelimden çalmadı... başarı plaketlerimin yanında kendi taktığım görünmez madalyalarım da var benim.. kendimi cesaretimle kutladığım... evet yaaaa... yaptımmmm... canıma değsin...." diyebilmek için..... şu andan itibaren... başlamak lazım...

Söylemesi kolay... ama yapmak zor... bilmezmiyim...ama değer emin olun.. kararlı olmak gerekiyor...hadi ama... gerçekten olabiliyor.. sadece deneyin yeter... arayın bulun içinizdeki çocuğu.. o bulacaktır doğru yolu...

Bu durum hemen de düzelmiyor ... her aşaması uğraş gerektiriyor... yeniden yürümeyi öğrenmek gibi, insan sendeliyor... yada yeniden görebilmek gibi, ışık başta göz kamaştırıyor.... beyin yeni tatları algılayamıyor... ama inanın sonra dengeler oturuyor.. yaşam ritim kazanıyor...

Evet ya diyor insan.. budur... vallahi budur....:))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...