12 Mayıs 2012 Cumartesi

Acıyı paylaşmak kolay, peki sevinçleri?

"Yüreği kocaman olmuştu.... ayakları yere değmeden sekiyordu sanki... dudaklarındaki çapkın gülüşü saklayamıyor, kendine yönelen şaşkın bakışları görmezden gelerek yanakları allanmış yürüyordu... arada ıslık çalarak, arada kahkaha atarak sessiz;               - inanamıyorum.. gerçek olduğuna inanamıyorum... diyordu... her hücresinden dışa akmaya çalışan bu duygu.. keyif mi? mutluluk mu? yok yok yetmiyor bu sözcükler.. ne kadar anlatsa kendine doğru kelimeyi bulamıyordu.. anlatıların hepsi kifayetsiz manalarda takılıydı.. daha çok dedi, çok daha çok gibi... akıyordu çağıl çağıl... şakıyordu yüreği pır pır... anlatmalıydı... birilerine anlatmalıydı... 


Başladı anlatmaya... kelimelerin yetmezliğini göze alarak... anlattı.. anlattı... coşkusunun yansımalarını aradı gözleri.. kendinden akanın artarak yankılanmasını bekliyordu yüreği... bunu tam da hissedemedi... başka detayları unutmuştu tabii.. önemliydi.. tüm detaylar çok önemli...yine anlattı anlattı... baktı, hissetmeye çalıştı, duymaya çalıştı coşkusunun yankısını.. yok yine olmamıştı.. bu defa biraz gölgelendi... kendi atladığı neydi... tam anlatamamış mıydı yoksa... yüreği acabalandı.. coşkusunun katlanacağından emin gönlü bulutlanmıştı... paylaşamamak acıtmıştı hafiften... ayakları yerdeydi artık... yüzündeki çapkın gülümseme yerini şüphelere bırakıyordu yavaştan... dinlese miydi emin değildi söylenenleri... ama değil böyle değil diye haykırdı tekrar tekrar... olmadı, karıştı... rüya ülkelerinden yerküreye inişi sert olmuştu....


Sonra bir anda fark etti... karşıdan gelen anlattıklarından bağımsız sürüyordu.. sanki - hadi canım abartma, ne var ki bunda... sen mi yani'ler geliyordu sesli ya da sessiz... paylaşamadı içindekini... onun için sevinemez miydi karşısındaki.." 

Mutluluğu paylaşmak, çıplak... bu kadar mı zordu... illa olmaması mı gerekiyordu.. illa yalan yere mutlu olduğunu ispat için bu uğraş niyeydi.. anlayamadı... kıskançlık mı... niye ben değilimler mi... bilinçli yada bilinçsiz aşağı çekme kararlılığımı bu? neden peki... sevinçleri, başarıyı, mutluluğu paylaşmak imkansız mıydı....

Oysa acılarını paylaşırken kucak açan ne kadar çoktu... her tesellinin ardında gizlisinde - iyi ki ben değilimler olsa da, yine de iyi geliyordu... acıyı paylaşmayı seviyordu hemen herkes... ilgiliydi hatta sıkıntıları paylaşmalara... herkesin öbek öbek aklı fikri vardı verecek, acılar söz konusu olduğunda... teselli, okşama, destek olma çeşitlemeleri içinde acıyı paylaşmak iyi hissettiriyordu paylaşana da.... kolaydı acıyı paylaşmak herkes için.. hatta yararlı... anlatan rahatlıyor, teselli buluyor, dinleyen ve akıl veren de "iyi ki ben değilim ve ben ne iyi, bilgili, yeterliyim" çıkarımlarıyla tatmin oluyordu... alan razı veren razı bir durum yani...

Ama  ya mutluluğu paylaşmak... yürek istiyordu kocaman... ve pürüzsüz bir sevgi insana dair... sadece karşındaki için mutlu olabilmek... bir alış veriş durumu yok yani... sadece anlatanın anlattığını almak, coşkusuyla coşmak ve ona yansıtmak bu lezzeti, mutluluğu katlamak... çok mu zordu... zordu gerçekten... hatta imkansız gibi... onu yansıtırken kendi mutsuzlukları, başarısızlıkları, keyif eksiklikleri ile sulandırmadan, o duru duyguyu bunlarla bulandırmadan, en saklısında habersiz sakladığı hasislik, kıskançlık, çekememezliklerde dolandırmadan.. sadece içindeki sevgi bahçelerinde gezdirip... coşku ırmağından su katıp karşıya buram buram yansıtabilmek.. bu ne yüce bir meziyetti...

Gerçekten... sevinçleri, coşkuyu, mutluluğu, başarıyı paylaşırken... bunu katlayarak size yansıtan, sizinle uçan.. sadece siz seviniyorsunuz ve iyi hissediyorsunuz diye sevinerek, sevgi vahası içinde sizi kucaklayan kaç kişiniz vardır hayatta?.. hiç düşündünüz mü.. azdır.. tabii ki... ama olması bile bir mucize inanın... bunu hissettiğiniz kişilere iyi sahip çıkın... inanın çok değerli... bulunmaları olmaları bile yeter...farkında olun .... sevgi vahalarınız açık olsun onlara... asla ve asla kaybetmeyin, kapatmayın...

Sevgili sevgi vahalarım; teşekkürler hepinize... iyi ki varsınız... hep olun emi..:))

sevgiyle....




2 yorum:

  1. kesınlıkle sana katılıyorum sana jesi ınsanın gercekten mutluluklarını basarılarını kalpten paylasacak dost bulmasıdır zor olan olan gercek dostundur jack

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...