Merhabalar....
Denizin cömertçe sunduğu enerji.... "işte bu" derdirtir insana her defasında.... iyi gelir her zaman.. iyi gelir, hem de nasıl :))... aldım enerjimi bir defa daha, doya doya .... seyrederken, yüzerken, gözlük palet dolaşırken ve su altında kahkahalarla güldüğüm anlarda...... yüzlerce kere gönülden teşekkür ettim denize, doğaya.... hep hissettiğim gibi, yine içim güldü, yüreğim coştu, yundum yıkandım, tazelendim... tebessümlerim sığmaz oldu yüzüme, taştı kahkaha oldu.... o derin mavide hissettiklerimi sizlerle paylaşmasam olmazdı :))
Orhaniye'deydim yine... Sıcacık dostlukla kucaklandım... Martı Marina, Selimiye, Sığ Liman, Bencik... ne çok özlemişim...her taraf rengarenk çiçek içinde...mavinin de yeşilin de en güzel zamanı bu ay... narlar kıpkırmızı şımarık çiçeklerle donanmış öbek öbek...sarı, beyaz, pembe renkler taşıyor her yerden...

Su daha serince, hava ılık... her yerde yağış varmış bu hafta sonu, buralar parçalı bulutlu... biraz çekinerek, tereddütle de olsa bir cesaret atladım suya... önce bırrrrr olsamsa da, kısa sürede uyum sağladı bedenim... hahahaha becermiştim... sudaydım... yüzdüm, yüzdüm yüzdüm.... bir keyif yaşadım ki, tarifsiz.. :)))
Öyle çok balık vardı ki etrafımda, o koydaki avlanma yasağının da etkisiyle, rahat rahat salınıyorlardı... levrek, kefal, çupra, karagöz, mercan ve daha niceleri.. küçüklü büyüklü... ürkek ama meraklı... önce kaçıp sonra geri gelerek merakla bakıyorlardı bana.. ya bu da kim diye :)).... ben içi boşalmış kabuk vs toplamak için taşları kaldırarak eşelendiğimden.. onlarda sebepleniyorlardı açığa çıkanlardan... koca bir yengeç önce kaçmaya başladı önümden hızla... sonra kendi renginde bir kaya bulup ona yapıştı ve hareketsiz durdu öylece :)) canım yaaa... saklandığından öyle emindi ki... sonradan orfoz olduğunu anladığım irice mağrur bir balık, kavuğunun önüne çıkmış bana bakıyordu yine.. fazla da kaçmadı benden.. dalıp çıkıp yanına kadar gittim... göz göze kaldık uzun süre... ah bir fotoğraf makinem niye yoktu ki yanımda.... işte öyle... sanırım balıklar fark ediyor elimde zıpkın olmadığını, rahat rahat dolaşıyorlar etrafta sere serpe...
Sedefli kabuklar |
istiridye içi |
Birçok renkli taş, terkedilmiş istiridye, mercan, içi sedefli narin kabuklar toplaya toplaya dolaşıyorum... aslında üç boyutlu, arkada sulu boya su altı resimleri önde çeşitli su altı kabuklarından oluşmuş panolar için topluyorum bunları... üzerine kabuk yapışmış taşınabilir taşları da arıyor gözlerim... yine yavaş yavaş dolaşarak bakınıyorum etrafa....
![]() |
fosil çaydanlık |
Belimdeki çantada taşlar, kabuklar ve tarihi fosilim ile döndüm tekneye... yüzümde kocaman zafer tebessümüyle kameraya poz bile verdim gururlu, mutlu...... teşekkürler doğa, deniz, evrene.... öyle keyiflendim ki, öyle tamamlandım ki yine...
Ve teşekkürler hayat sana verdiklerin için bana :)))))
Özel Not: Teşekkür Berna abla ve sevgili fotoğrafcım Aykut abi.... sizlerle olmak çok güzeldi.... ortancanız öpüyor kocaman.... sevgilerimle
Özel Not: Teşekkür Berna abla ve sevgili fotoğrafcım Aykut abi.... sizlerle olmak çok güzeldi.... ortancanız öpüyor kocaman.... sevgilerimle
Deniz tutkunu biri olarak yazınızı soluksuz,keyifle okudum.Öylesine güzel anlarınızı bizimle paylaştığınız için teşekkürler,sevgiyle kalın...
YanıtlaSilBeğenmeniz beni mutlu etti... denizde yaşadıklarım öyle özel ve güzeldi ki.... deniz tutkunu olmayanlar neler kaybettiklerini bilemiyorlar maalesef.... sevgiyle :))
SilYazınızı içim giderek okudum . Denizin ne kadar cömert olduğun gösterdin bize. Güzel fotolara bayıldım.
YanıtlaSilsevgiler
:))) cömerttir her zaman.. sadece bakmak değil görmek, dokunmak, hissetmek lazım.... sevgiyle :))
SilMutlu olmaktan çok mutluluk verebilmek . Bosuna cenneti aramaktansa bunu arayın
YanıtlaSilMutlu olmak da mutluluk vermek de önemli bence.... evren hep yanıbaşımızda tüm haşmetiyle... ve görmesini bilen için cennet heryerde :)))
YanıtlaSilYine yanıldın vermek almaktan çok daha yücede .tanri verir sen sadece alırsın .
SilEgo almakla baslar.super ego ise hep almayı istemektir.buyuk başarılara imza atarsın .basardikca egon şişer . Mutlu olduğunu sanırsın .oysa vermediğini bilmediğin icin etarafinda kimseler kalmaz.lider,şef,kral olursun.gercek mutluluk ise avuçlarından akıp gitmektedir......
Sildemekki denizleri kirlettiğimizde doğa onu kendıne adepte edıyor. :))))
YanıtlaSiljack
aynen... ne bulsa içine alıp sindirmeye çalışıyor :))
Silmutluluk verdiğimiz kişi neden kendimiz olmayalım :))))
YanıtlaSilkendimiz mutlu olmadan bir başkasına mutluluk vermek mümkünmü zaten??? ya da onun adı mutluluk vermek olurmu o zaman :)))
YanıtlaSilMutlu olmak icin mutluluk vriyorsan fakire yardimida beladan korunmak icin veriyorsunuzdur.almadan verme.verki alasın .gunumuzun tedavisi mümkün olmayan virüsü .uzulme kimde yokki.
YanıtlaSilBu son mutluluklar bildigince olsun.kim kendini soyutlyabilirki bu pis materyalist kapitalizmden
şuraya ben aslını gördümm demeye geldim..=)..
YanıtlaSiluzun bir adsız furyası karşıladı beni..
bloglara da bu tip adsızlar dadanmıyor mu..
neden kendi bloglarında bu yorumlarda sular seller gibi yazdıkları değerli fikirlerini yazmıyorlar..
anlamıyorum..
bunca saldırganlık bunca rahatsızlık okuyunca..
üzülüyorum ben.. ne kadar yoruyorlar kendilerini..
sayın adsız.. blog.. bir felsefe sitesi değildir.. iki gözüm..
kişilerin kendi günlükleridir.. karalamalarıdır..
insanların dostlarıyla paylaştıkları..
yaşanmışlıklardan söz eden sayfalardır..
bir sakin olun.. deniz dibinde bulunan çaydanlıktan.. fakire verilen yardıma geçiş yapıp onu da bunca suçlama ile doldurmaya gerek yok..